12 Kasım 2013 Salı

Etme cahille sohbet

Etme cahille sohbet

Cahil ile sakın latife etme, Dili zehirli olduğundan gönlünü yaralar...(Hz.Ali r.a.)

Cehalet öyle binektir ki üzerine binen zelil olur, arkadaşlık yapan yolunu kaybeder... (Hz.Osman r.a.)

İnsanların en cahili ahiretini başkasının dünyası için satandır...(Hz.Ömer r.a.)


Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et; Çünkü söz yürekten gelir dilden çıkar. (Hz. Mevlana)

Demir gibi cahili altın gibi bilginden daha kıymetli yapan şey ahlâktır.  (Hz. Mevlana)

Ne tükenmez hazinesin ey dil! Ne devasız bir dert!

Söküklerini dik, sözlerinin dilini kalbine yanaştır; dilinle söylediğini kalbinlede söyle. 

Kalbinden geçmeyeni diline değdirme. (Hz. Mevlana)


Aklın güzelliği dil ile, dilin güzelliği söz ile, kişinin güzelliği yüz ile, yüzün güzelliği göz ile belli olur. (Hz. Mevlana)

Cahil bir kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol.! (Hz. Mevlana)

Bin sene de okusam Ne biliyorsun diye sorsalar bana, haddimi bilirim derim. (Hz. Mevlana)


Basma cahilin izine, gitme şeytanın sözüne. (Ruhsati)


Hareket halindeki cehaletten daha korkunç hiçbir güç yoktur. Bernard Shaw

Cahil kral, taç giydirilmiş eşektir. İngiliz Atasözü

Bilgisizlik kolay ve rahat elde edildiği için çoğunluk bilgisizdir. (La Bruyere)

Büyük cinayetler ancak büyük cahiller tarafından işlenmiştir. (Voltaire)

Cahil ile sohbet etmek güçtür bilene, Çünkü cahil ne gelirse söyler diline. (La Edri)

Cahil insan kendi kendinin bile düşmanıdır, başkasına dost olması nasıl beklenir. (Sokrates)

Cahil sual sormaz. (Benjamin Disraeli)

Cehalet; dertlerimiz için tesirsiz bir ilaçtır. (Seneca)

Cehalet insanın isteyerek talihsizliğe talip olmasıdır. (G.İpsen)

Hareket halindeki cehaletten daha korkunç hiçbir güç yoktur. (Bernard Shaw)

İnsanın cahil olduğunu bilmesi, ilme atılmış ilk adımdır. (Benjamin Franklin)

Öğrenmek pahalıdır ama cehalet ondan da pahalıdır. (Henry Clausen)


Et alim ile ülfet, bulursun mertebe! Etme cahil ile sohbet, dönersin merkebe!.. (Yukarı Dodurgalı Ziya Huz)





4 Kasım 2013 Pazartesi

Hicretin 1435. yeni yılı

Hicret


Peygamberimizin Mekke-i mükerremeden Medîne-i münevvereye hicretinin başlangıç kabûl edildiği
târihe, seneye “Hicrî  Yıl” denir. 
Burada, ayın hareketi esâs tutulduğu için buna, “Hicrî-Kamerî Sene” veya “Sene-i Kameriyye” de denir.

Hicrî sene de mîlâdî ve rûmî  târihler gibi 12 ay esâsına dayanır ve Muharrem ayı ile başlar, Zilhicce ile sona erer. Ayların adları şunlardır: Muharrem, Safer, Rebîul-evvel, Rebîül-âhir, Cemâzil-evvel, Cemâzil-âhir, Receb, Şâbân, Ramazân, Şevvâl, Zil-kâde, Zil-hicce.

Hicrî senenin kabûlünden beri asırlardır İslâm âleminde 1 Muharrem sene başı olarak kabûl edilmiştir. Hristiyânlığın aslında bulunmayan, fakat sonradan kabûl edilen yılbaşı günü, onlara âit özel bir gündür... 

Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâm 53 yaşındayken Medîne’ye hicret etti. Bir hafta yolculuk yapıp mîlâdî  Eylül ayının 20. ve Rebîülevvel’in 8. Pazartesi günü, Medîne yakınındaki Kubâ köyüne vardılar.
Eylülün 23. gününü de burada geçirip, Cumâ günü Medîne’ye girdiler. Bu seneki Muharrem ayının birinci günü, yâni hicretten 66 gün evvel, Müslümânların hicrî-kamerî sene başlangıcı oldu. Bu da,
târihçilere göre mîlâdın 622. yılındaydı. Temmuz ayının 16. Cumâ gününe rastladığı, Ahmed Ziyâ Beyin “Kozmoğrafya” kitabında yazılıdır. Kubâ köyüne ayak bastığı 20  Eylül günü Müslümânların  yılbaşısı, yâni hicrî sene başlangıcıdır. 
20 Eylül gününü başlangıç kabûl eden güneş yılına da “Hicrî-Şemsî Yıl” denir.

Kaynak: www.haber7.com/guncel/haber


Hicretin 1435. yılının, tüm islam alemine hayırlar getirmesini Rab'bimden niyaz ediyorum.