23 Mart 2014 Pazar

MİLLETÇE KÜFÜRBAZ OLDUK

"Ne tükenmez hazinesin ey dil! Ne devasız bir dert! (Hz. Mevlana)

MİLLETÇE KÜFÜRBAZ OLDUK

İNSANIN ÖZÜ SÖZÜNDE DUYULUR


“Çiçeğin özü kokusundan, insanın özü sözünden duyulur. Özü bozuk çiçekten leş kokuları, özü edepsiz insandan da tiksindirici sözler dökülür. 
Edebini kaybeden millet çok geçmeden onurunu da kaybeder...

Saygın söz söyleme üslubunu korumayan millet yeryüzünde yücelemez... (Dr.Muhammet Bozdağ)


Muhammet hocanın o anlamlı sözlerinden hareketle,
evet biz Milletçe küfürbaz olduk. % 99'u Müslüman olan bir milletiz, oysa dinimizde küfür (şetm) haramdır, manevi olarak ahirette hesabı verilmesi gereken haklardandır. Karşılığı azaptır...
Bu Dünyada ise, küfürleşme ve çirkin sözler, insanın yaşantısındaki kaliteyi (şerefi) huzuru ve bereketi yok ettiği gibi, bazende ölümle biten vahim sonuçlar yaratabiliyor.!


BALIK BAŞTAN KOKAR


Güzel bir atasözüdür "Balık baştan kokar." Artık yaşadığımız her toplumda, hayatın her safhasında kavga, küfür ve kötü sözlerin uçuştuğu bir dünyada yaşar olduk. Hatta Türkiye cumhuriyeti milletinin tecelligahı olan Büyük Millet Meclisinde (TBMM) dahi küfür gırla gidiyor.!

Milletvekilleri genelde örnek insanlardan seçilmesi gerekir. Bu seçkin insanların görevlerinden biriside, toplumda etik ve ahlak'i kurallara uygun nesiller yetişmesini sağlamaktır. Ama bir kesimi ne yazık'ki kendi bozuk ve ahlak dışı davranışlarıyla o modeli oluşturamadıkları gibi, kötü örnek olduklarıda aşikardır...

Bir parti liderinin hayasızca başka bir parti liderinin anasına imalı bir şekilde küfredecek kadar alçalabiliyor.! Bunlar oy aldıkları insanlardan'da utanmıyorlar.!!

"Bizim memlekette 'bir köyde' en küfürbaz kişinin, en saygın ve en itibarlı kişi olduğunu söylerler birde övünürlerdi. Aslı öyle değildir; onun şerrinden korunmak için ona saygılı davranmak zorunda kalıyorlardı'da ondan."

*-Tv. dizilerindeki argo ve gayri ahlaki davranışlar.
*-Tiyatroda küfürlü konuşulmazsa, tiyatrocuyu kimse gülmez ve alkışlamaz!
*-En çok para kazanan Tv. şovmenleri argo ve edep dışı konuşmaları sayesinde ilgi görüyorlar.
*-Sinema filmlerinde yıllardır dön dolan hep aynı filmler Tv.de gösteriliyor; çünkü küfrü bol olduğu için ilgi çekiyor, o nedenle'de güncelliğini her zaman koruyor.
*-Stadyumda küfreder, başka türlü rahatlayamıyorum ben buraya deşarj olmak için geliyorum; derler.
*-Sosyal paylaşım siteleri tam rezalet: Sıkılmadan en adisinden üstü açılmamış, küfürlü yazışmalar yapılıyor en aşağılık derecesinden!!!. Trafikte gene ayni rezalet.
*-Kalabalıkların içinde yürüyen insanların sohbet esnasında birbirlerine yüksek sesle utanmadan nasıl küfürlü konuştukları herkesin malumudur. 

*-Hz. Mevlananın en güzel sözlerinden: "Bozuk olunca maya, ne ar tanır ne de haya."

Daha bu örnekleri kat kat çoğaltabiliriz... Ne yazık'ki böyle bir ülke insanlarının yukarıda zikrettiğim kültür yozlaşmasını, tüm olumsuz örneklerini görerek, bizatihi yaşayarak yetişiyor. Ondan dolayı, "sözünün bozukluğu özüne yansıyan" bir millet olmanın, muhtemelen ileriye dönük dahada tehlikeli bir boyuta varacağı kaçınılmazdır...
*-Lokman Hekim kendisine edebin anlamını soranlara: “Ben edebi edepsizlerden öğrendim.” demiş.

"Bizde, bu edepsizlerden kendimize bir ders çıkartarak 'edep yahu' diyelim..."

Aslında, Şeytani olan o kötü söz ve küfürler hakkında, Ayet ve hadisler şöyle buyuruyor:


"İman edenler arasında çirkin söz ve hareketlerin yayılmasından hoşlananalar için dünyada da ahirette de pek acı bir azap vardır." (Nur Suresi.19)

“ Mümin dil uzatıcı değildir, lânet okuyucu değildir, kötü iş yapan değildir, kötü söz söyleyen değildir.” (Tirmizî, Kadir, 1978).

Küfür, bir kimsenin herhangi bir kişiye sarf ettiği çirkin ve tahrik edici karşısındakinin hoşuna gitmeyecek kötü itham ve sözlerdir. Karşılıklı olsun ya da olmasın hoş olmayan kelimeler topluluğudur.

Bilindiği üzere islam güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilmiş, iyiyi ve güzeli emretmiştir. Bir kimsenin ağzında kötü ve çirkin söz ile birlikte bir Müslüman kimliği yanyana zıt durmaktadır.

Zira kötü söz hakkında şöyle bir Hadisi şerif vardır:
“ Haya ve az konuşmak imandan, fahiş söz ve çok söz nifaktandır.‘’ (Tirmizi)(1) ‘’

“ Edepsizlik ve çirkin söz girdiği şeyi çirkinleştirir. Haya ise girdiği şeyi güzelleştirir.’’( Tirmizi, Birr 47(1975) İbni Mace, Zühd 17, (4185)

Bu Ayet ve Hadis-i Şeriflerden anladığımız üzere, kötü söz, nifaktan, hatta imanın zayıflığından kaynaklandığını anlamak mümkündür.

Allah cc. bizleri kötü söz, küfür söylemekten ve kötü sözlere muhatap olmaktan bizleri muhafaza etsin.  Amin  


18 Mart 2014 Salı

BİR ÇANAKKALE HİKAYESİ

ÇANAKKALE BÖYLE İMAN ABİDESİ KAHRAMANLARLA GEÇİLMEZ OLDU...

Savaş sonrası, gerçek bir kahramanın örnek davranışı: Zaferle biten o büyük Çanakkale savaşının ardından herkes memleketine döner. Artık normal hayat başlar, yeni dönenlerden bir delikanlı hanımıyla beraber çarşıya çıkarlar.

Fakat, delikanlı çarşıdaki kadınlara oranla erkek yok denecek kadar az olduğunu görür ve hanımına dönerek, hanım!  biz ayrılalım gideceğimiz yere ben önceden varayım sen daha sonra gelirsin der. 

Ayrılılar, çünkü savaşa giden asker hanımlarının % 90 'ı dul kalmıştı. İnce düşünceli o kahraman yiğit, şehadet şerbetini içen (belki tanımıyordu ama) diğer arkadaşlarının hanımları olduğunu çok iyi biliyordu. Olurki! onların üzülmelerine sebebiyet vermekten ve üzerinde haklarının kalabileceği düşüncesiyle, öyle; asil bir davranışı kendinde zorunlulu hissetmiştir.
Hepsinden Allah razı olsun. AMİN.

  

16 Mart 2014 Pazar

Bir karar ver!

Bir karar ver!


Bir karar ver! "Ya kendi hayatının mimarı olursun, ya'da hayatın, başka mimarların eseri olur..."

Tercih senin...



9 Mart 2014 Pazar

Ekmeğe hürmet

“Yemek sofrasında yere düşmüş bir ekmek parçasını alan kimsenin bu hareketi bağışlanma sebebi olur.”  Hz. Muhammed (sav)



Ekmeğe hürmet 


Ekmek insanoğlu için vazgeçilmez bir gıdadır sofraların baştacıdır. hayat kaynağıdır işte bu yüzden bir işte kıymet bilmeyene nankör denilir "nan" ekmek demek .öyle bir nimettirki ekmek kırıntılarını ayak altında bırakmamak için mutlaka çaba sarfeder ve ekmeği yukarı kalacak şekilde bir yerde muhafaza ederiz.
Bildiğimiz gibi ecdadımız ekmeğe son derece hürmet göstermişlerdir. Onlar sofrada ufalanan ekmek parçalarını atmazlar, bayatlayan parça ekmekleri de çorba ve diğer sulu yiyeceklerle tüketirler, çöpe ekmek dökmeyi ise, hiç mi hiç bilmezlerdi. 

.


''İNSANIMIZ GÜNLÜK 3,5 MİLYON LİRA DEĞERİNDE EKMEĞİ ÇÖPE ATIYOR''


TFF Başkanı Halil İbrahim Balcı, her gün Türkiye'de yaklaşık 5 milyon ekmeğin israf edildiğini söyledi. İsraf edilen ekmeğin mali değerinin hesaplanması durumunda büyük rakamlar ortaya çıktığını kaydederek, ekmeğin 70 kuruştan hesaplanması durumunda günlük 3,5 milyon liralık israf yapıldığını söyledi. ''Bu rakam, aylık olarak 104 milyon 850 bin lira, yıllık olarak da 1 trilyon 258 milyon 200 bin lira. 

Türkiye'de günlük 82 milyon adet 300 gramlık ekmek üretilerek günlük tüketimin 77 milyona tekabul ediyor.

Ülke genelinde israf edilen ekmeğin oransal değerinin yüzde 4,99 olduğunu varsayarsak ''Türkiye'de kişi başına ortalama ekmek tüketimi 333 gram olmaktadır. Hanelerde günde ortalama 4,76 adet ekmek alınıyor. Bu ekmeklerin yüzde 3,06'sı çöpe atılarak veya hayvan yemi olarak israf ediliyor. Günlük üretilen ekmeğin 2 milyon 440 bin adedi satılmadan üretim mekanlarında israf ediliyor. Lokanta ve otellerde ekmek israf oranı ise yüzde 3,11'' olmaktadır.

Sevgili Peygamberimiz’in “Ekmeğe hürmet edin. Zira o, yerin göğün bereketindendir. Kim ki düşen kırıntıyı yerse, günahı affolunur; yolundaki buyrukları, sanki hayatlarının vazgeçilmez bir düsturu idi.  

"Allah israf edenleri sevmez." Selam ve DUA ile