14 Temmuz 2013 Pazar

BİR MATEMATİK ÖDEVİ ve TEMEL AMCANIN GAYRETİ


Temel fıkrası değil! Gerçek bir mektuptur


Trabzonlu Temel Amca'nın sevgili torunu Eda'ya verilen ödev ile başı derttedir. Eskişehir'e göç eden arkadaşı Niyazi'ye başına gelenleri yazar:

Niyazicuğum. Hani benim küçük torun var ya. Gecen akşam, geturdi ödevini onime koydi. Bi yandan da ağlay. 

Zaten terdlerini hep bağa açar.

Dedi ki; 'Habulari anliyamadum. O yuzden da yapamadum. Yarin ögretmen beni tovecek. 
Dedum ki oğa; Ağlama uşağum, bunun icun ögretmen adam tovmaz. Simdi çozeruk oni.


Ne mümkün Niyazi kardaşum:
Bi tirenlan bi otobus ayni istasyondan kalkmişler. Tiren otobustan uçte bir daha hızli gidiy. Otobus iki yerde onbeşer takga istirahat vermiş. Tiren da bi yerde durmiş, 
20 takga su almiş. Otobus saatte 60 kilometre kidiymiş. Tiren saat sonra kideceğu yere varmiş. Otobos ise ne vakit sonra oraya varacakmuş. Oğraştum, oğraştum yapamadum oni.


Uşak ağlayi.

-Derken babasi geldu. O da çozemadu oni. Diyrum oğa ki tamad senun tanidugun tahsilli bi otobus şofori var 
ise soralum oğa, belki o bilur. Yahutta sabah olsun ben uşağu şoferler çemiyedine ködüreyum; olar arasinda belki tiranlan yariş etmiş bi şofor vardur da, bize nasihat verur daa... Ha, biz bi yandan da uşağa tireni tarif ediyruk.
Tiren gormamuş ki.!

-Ne anasi gormiş ne babasi. Ben da bi tek askerlukta Erzurum'dan Sivas'a kidmişudum'da biliyrum, yoksa neredan pilecoğum oni. Neysa kardaşum o gece çok kızdum, oa.


Tiyeceksun ki niye?


"Uşak daha incir agacindan duti ayiramay, mezgiti gosteriyrum hamsi diy. Efendum yumurtanun fabrikada yapilduğuni sanay biz gelduk araba yariştiriyruk. Yani efendi, otobos saatında varsa ne olur, geç varsa ne olur. Gurbetten yolci mi bekliiysun. Eger varacağu saat onemliysa, edersun yazihaneye bi telefon, derler sağa; otobusun ineceğu zamani.. Bu kadarluk mesele icun sabiyi subyani niye telef edersun daa...
"

-Uşakcuklarda şarki yok, türki yok, oyun yok; Tayamiş oa matamatiğu.


-Ayiptur...

Alıntı:Basından

Hiç yorum yok :