7 Temmuz 2013 Pazar

İSTANBUL'UN TRAFİK KURALLARI ve "CANAVAR"

  İSTANBUL'UN TRAFİK KURALLARI  

ve 

CANAVAR

Gelin hep beraber bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış. Avrupanın ilk 10 populer şehri arasında yerini almış benim aziz İSTANBUL-u'mun  trafiğinde bir seyrü sefer yapalım. Taşı toprağı altın!  Bu şehirde nasıl bir sürücü profili  varmış bir görelim..


CANAVARIN KURAL İHLALLERİ


* Bir canavar güne Bismillah derken, garajdan ya da otoparktan çıkacağı zaman, yapacağı ilk hareket sağa sola bakmadan bodoslama yola fırlamaktır. Nasıl olsa geçen araçlar zınk diye duracaklardır. Sürücüler zaten öyle davranışlara hazırlıklıdır. Çünkü o şahıslar mecbur kalmadıkça kimseye yol vermez, yolu alırlar. Amaç ulaşılacak yere bir an önce varmaktır. Tepki gösteren olursa, hafiften hız düşürerek kaba kuvvet tercihini seçer ve tabi'ki yapılacak şey kavgadır... 

Yeşil ışığın yanmasını asla beklemez. Işıklarda beklerken vitesi boşa almaz. Birinci vitese takar ve bir ayak debriyajda tutarak yüksek bir gürültüyle aracı bağırtır. Yeşil yanmadan geçer. Yeşil ışık birkaç saniye sonra nasıl olsa yanacaktır. 
Işıkta beklerken canavar sizin arkanızda ise daha sarı yanmadan kornaya köküne kadar basar ayrıca sözlü olarak uyarır. Bu uyarı hakaretlide olabilir...


Sinyal vermek delikanlılığa yakışmaz. Durmak istediği zaman veya dönüş yapmak istediği zamanda her yerde şak diye durabilir ya da dönebilirler. Arkadan gelen araçlar bunu altıncı hisleriyle anlaması gerekir.! Hissedemez'lerse arkadan vurarak suçlu duruma düşerler. Hava iyice kararmadan farlar yakılmaz. Gündüz vakti farlarını yakanlar olursa, onlar tarafından anında uyarılırlar. 

Selektör'ü bir çok maksatla kullanırlar; onların eli ayağıdır. Bazen uyarı anlamında. Kızgınlık anında'da küfür, tehdit gibi, sağa çek anlamında;meydan okuma olarak kullanılır.!


* Seyr halinde Canavarlar kural hatası yaptıkları zaman maruz kalan muhatap sürücüye özür yerine dikkatlice gözünün içine bakarak geçer. Öyle'ki,önünden uzaklaşmasına rağmen boynunu Baykuş gibi 90 derece geriye dönük bakarak, yola devam ederler. O bakış! pek masum değildir, durumdan bir vazife çıkarmaya yönelik olmalı...


Birde... ana yola giriş yapmışsın gitmen gereken güzergahın orta yerine kadar ilerlemiş'sin artık geçiş önceliği bende dersin. Birde ne göresin jet hızıyla önünden muz yaparak vın diye biri geçti. Bu araç nereden çıktı diyerek neye uğradığına şaşırırsın.! Korna çalmayıda ihmal etmezler... 
Öyle durumlarda herkes kendi anlayışına, meşrebine uygun korna çalar. Kornanın uzunçalar türü vardır onun ne demek istediğini üç aşağı beş yukarı herkes anlar. Lakin, kesik kesik arada bir uzatmalı çalınanın manasını pek çözmüş değilim. O çok önemli! araştırmak lazım Acaba iyi dilek ve saygılar'mı sunuyor?

*Canavarlara, yardım amaçlı: lastiği inik olabilir, jant kapağı düşmüş olabilir, kapısı açık olabilir veya ileride olabilecek herhangi bir tehlike ile ilgili el işaretiyle sakın ha! uyarıda bulunmayın başınıza iş alırsınız. O'da bir kavga nedenidir. Anında önünüz çevrilir. Siz derdinizi anlatana kadar..!

YÜZSÜS CANAVAR TERÖRÜ


*Canavarlar kesinlikle tek bir hat üzerine yol almazlar. Bir araç sollanacaksa önce arkadan selektör yaparak sıkıştırırlar ve aracın tamponuna değecek kadar yanaşırlar. Böylece o sollanacak kişi derhal niyetini anlar ve kenara çekilir.

Otobana çıktıklarında formula yarışı yaparlar. Bazen bu araçlar 2- 3 olabilir devamlı şerit değiştirerek araçlar arasında kovalamaca oynar terör estirirler... Trafik yoğun ise emniyet şeridini kendilerine tahsis edilen özel bir protokol yolu gibi kullanırlar. Engellemeye çalışan olursa anında gereğini yaparlar. Sirenlerini açmış hızla giden bir ambulans görmesinler hemen arkasına takılırlar. En kısa zamanda varacağı yere ulaşırlar. "Hoş, Ambülansların bazen amaçlarının dışında farklı hizmetler'de verdikleri bilinmektedir."


CANAVARIN TELEFON GÖRÜŞMELERİ


*Canavar, sürücüler otobanda bir bayanla yanak, yanağa 30-km hız ile giderken biraz centilmen olun, korna çalarak rahatsız etmeyin, zaten duymazlar'ya hemen şerit değiştirin; devam edin yolunuza. 
Yoksa! arkasına takılırsanız yolunuz bitmez. La-hav-le çekip arkasından ayrılınız. 
Ayrıca bir kaza yapma riskinden kurtulmuş olursunuz...

Canavarın başka bir davranışı: Önünüzde sebepsiz yere yavaş gidiyor, sağa sola yalpa yapıyorsa arada bir firen ve buna benzer garip hareketler yapıyorsa bilin'ki Telefon görüşmesi yapıyordur.
O halde yapacak tek akıllı davranış sinirlenmeden La-hav-le çekip sabırla arkasından ayrılacaksınız. Zaten şerit değiştirdiğinizde yolun tamamen boş olduğunu göreceksiniz.



CANAVARIN ÇÖP ve GECE TERÖRÜ

*Dikkat edelim, camlarımızı sürekli kapalı tutalım. Atacağı bir çöp, boşalmış bira kutusu, muz portakal kabuğu, sigara paketi veya izmarit hatta bir kusmuk poşetinin es kaza aracınıza girmesini önlemiş olursunuz...

*Canavarlar için istanbul'da hız sınırlaması yoktur. Araç camları açık, sol kol dışarıda mahalle aralarında pati çekip spin atabilirler. Çift susturuculu egzost'u gecenin saat üçünde jet uçağı gibi bağırtırlar. Teypin sesini en son volumu'ne kadar açıp gecenin sessizliğinde uykudaki insanları sadistçe uyandırmazlar'sa o gezintinin keyfini alamazlar...

 

KAMYON CANAVARI

*Ağır vasıtanın yeri sol şerittir. Sadece onlar değil, bütün ticarî araçlar sol şeritten giderler. Küçük ve hafif araçlar onlara her zaman yol vermeli yoksa mecburen vermek zorunda kalırsınız, çünkü dağdan kopmuş bir kayanın olağanüstü bir gürültüyle üstünüze düşeceğini zannedersiniz. Tabii kaçarken dikkat edin kazaya maruz kalmayasınız...

Son zamanlarda hayli yaygınlaşan motor kuryeleri: Bir çoğunda kask olmaksızın, su taşıyan, kebap lahmacun taşıyan, hatta lahmacun yerine ekmek arası uyuşturucu taşıyan, o trafiğin arasında; bazen sağından bazen solundan bir vızırtıyla oradan oraya koşan, bazen bakıyorsun yerde sürünüyor, motor bi tarafa kendisi bir tarafa. Bazen'de bakıyorsun önündeki araca koç gibi vurmuş beş metre havada uçuyor. Allah muhafaza, o görüntülere üzülmemek elde değil... 

'Birileri para kazanmak için,ucuz ücretle çoğunluğu yabancı uyruklu (türkmen)leri çalıştırıp bu tür işleri genelde onlara yaptırmaktalar. Sosyal güvencesi olmayan bu gençlerle baştan sözleşme yapıp imza attırıyorlar.'kaçak işçiyle hangi kurala göre sözleşme yapılıyor orasını bilmiyorum?' Motosikletin hasar gören kısımlarının tazmini'de bunların maaşından kesilir.'


YOL KESEN CANAVAR

*Önünüzde giderken anında durarak karşı yönden gelen araç sürücüsü tanıdığıdır. Yolu kapatarak geyik muhabbeti yapabilirler. Hiç rahatsız etmeyin, ne olur ne olmaz? konu bitince nasıl olsa yola devam edecektir. ya sabır.
Buna benzer yolcu bekleme, yük bekleme, abi şoför yok; ben kullanmasını bilmiyorum, aracım arızalandı gibi bitmeyen yol kesme bahaneleri. Moralı bozmamak lazım.

Aman siz siz olun 99'luk tesbihi yanınıza almayı unutmayın; öyle durumlarda bol bol tesbih çekersiniz. Hem rahatlarsınız, hemde vakti değerlendirmiş olursunuz... La-hav-le vela kuvvete illa billahi la-aliyyül aziymm. 

Bu arada tesbih pratiğini'de geliştirmiş olursunuz.


OTOPARK ve KALDIRIM CANAVARI


* Birde şu park meselesi var. Park yasağı olmayan cadde ve sokaklarda park yapayım dersin. Bazı esnafta yaya kaldırımlarını tapulu malıymış gibi işgal ettiğini görürsün. Mecburen yayalar yol ortasını kullanır. Ayrıca sıra sıra barikat gibi pilastik nesnelerle karşılaşırsın. Tam bir boşluk bulursun hah! buldum dersin, daha yanaşmadan adamın biri bitiverir, sana; üsten aşağı hoyrat hoyrat bakıyor. Gardaş! şimdi mal gelecek, dükkana şöyle bir bakarsın hiç'te faal bir dükkana benzemiyor. Israra hiç gerek yok. 

 O zaman ne yapmak gerekir? inat etmeden "ya sabır de" ikile; nedenmi? geri döndüğünde aracın ya lastiği inmiş ya'da başka bir yerine zarar verilmiş olarak karşılaşabilirsin. Zaten baştan seni kibarca uyarmıştıya. O halde yapacak tek şey kalıyor; bir otopark bulmak. Onunda değneklisi var, değneksizi var, sen değneksizini tercih et. Et'de  (değneksiz) park pek az bulunur. 


O halde mecburen değnekliye aracını anahtarıyla teslim edeceksin. Aracını alır senin bilmediğin bir yere götürür. Yahu arkadaş nereye götürüyorsun benim aracımı diye sakın sorma Allah vekil deyip gideceksin. İşini bitirip geldiğinde tekrar sana teslim ederler. Kazasız hasarsız teslim almışsan eğer duan kabul olmuş demektir. Eğer aracın başına birşey gelmişse işi fazla kurcalamadan yoluna gitmeyi tercih et. Aksi durumda her türlü olaya maruz kalabilirsin... Dedikya... değnekli! Sabır. La-Hav-le  

YAYALAR


Yağmurlu havalarda ıslatan sürücüler
vardır. T
epeden aşağı yıkanmamak için kendi tedbirinizi alın. Mümkünse kaldırımın en sağından yürüyün. Mesafe yakınsa yapacak tek şey şemsiyeyi başınız yerine bacak kısmından yukarı doğru tutarsanız o takdirde kirli sularla yıkanmaktan kurtulmuş olursunuz. Şayet ıslanırsanız sakın ha! çüüş demiyelim, Sabır.

Birde! yaya geçişine yasak olan, otoban ve büyük ana arterlerde, yaya üst geçidinin tam altında geçiş yapanları, refüjlerden cambaz gibi atlayanları görürüz, insanın içi kopuyor... 

Dörtlü yol kavşak noktasında yaya emniyet çizgilerinde yürüme yerine kendi gitmesi gereken yöne doğru gider zaman yetmez yeşil yanınca ortada kalır. Bazıları vardır, trafiğin tam ortasında salına salına yürür, bilinçli olarak ters istikamete bakarak, birde telefon görüşmesi yapıyorsa, işte; sürücünün kahrolduğu andır... genede Sabır.


Hep yayalar hatalı değil'ya! 

Kaldırım. Tamamen yaya yolu olmasına rağmen ben güvendeyim dememeli; bir an evvel işini bitir uzaklaş...
  
Yaya geçidi. Yayaların geçiş üstünlüğü gibi hakları vardır. Ama bu kavramlar canavar için geçerli değildir. Sinğalizasyon sistemine güvenmeyelim, ihtiyatı elden bırakmayalım; o canavarlar çoluk çocuk demeden insanın üzerine sürerler. Allah korusun. Dikkat edelim...

Bu canavar konusu uzadıkça uzar

Yukarda birazda mizah karıştırarak devamla Canavar kelimesini kullandık. Uzaylı canavar, Deniz canavarı, Van gölü canavarı, Tazmanya Canavarı gibi sakın bu hayali canavarlar alınganlık yapmasınlar. Biz onları masum biliriz.   Bizim sorunumuz bu toplumun içindeki gerçek canavarlar hatta çok uzakta aramayalım, yakınımızda hatta kendi içimizdeki canavar. 

*Herkesin yanına bir emniyet görevlisi olamayacağına göre,  Trafik kurallarına vicdani sorumluluk içinde uymak zorundayız hiç olmazsa can, mal ve aile fertlerine karşı sorumluluklarımız olduğunu unutmamalıyız.

*Buda ancak bizi yaratan Yüca ALLAH  ve onun yüce   emirlerine yakışan davranışlar'la mümkündür. Ondan'da yoksun isek, vicdanlar sağır ve duyarsız kalır, ne yazık'ki bu dünyanın  canavarı hiç bir zaman bitmez... 

Şefik Karakelle